15 Ocak 2011

SALINUI CHUEOK (2003)


Salinui Chueok - Cinayet Günlüğü (2003)

Yön  : Joon-ho Bong
Süre : 129 dk.
Ülke : Güney Kore
http://www.imdb.com/title/tt0353969

Bulunamayan bir seri katil, öldürme biçimi ise son derece saplantılı kırmızı giymeyin! Yağmurlu günlerde dışarı çıkmayın ve radyoda o şarkıyı çalmasın! Şehir yaşantısın uzak bir kırsal bir yerleşim bölgesinde işlenen cinayetleri çözmesi için şehirden olarak genç bir dedektif yollanır ancak bu davaya ondan başka iki kişi daha verilmiştir onlarda o kırsal bölgede yaşayan dedektiflerdir. Son derece laubali olan biri ve dövmek için bahane aramayan diğeri. Bizim şehirli dedektifi daha geldiği ilk gün dövüp katil diye merkeze götürmeleri cabası.. Daha sonra ise bir deliye zorla suçu itiraf ettirmeye çalışmları tabi aralarda sürsüyle absürdlük ve komedi..


Bence filmi özetleyen cümle: ''Ben katil değilim, halktan sıradan biriyim..''


Bir kaç kare:











11 Ocak 2011

PULP FICTION (1994)


Pulp Fiction - Ucuz Roman (1994)

Yön  : Quentin Tarantino
Süre : 154 dk.
Ülke : A.B.D
http://www.imdb.com/title/tt0110912

  1994 yılında neredeyse bütün ödülleri toplamasına rağmen En İyi Film Oscar'ını  Forrest Gump'a kaptırmıştır. Buna rağmen En İyi Orijinal Senaryo Oscarı'nı almıştır. Aynı zamanda 1994 Cannes Film Festivali'nde en iyi film ödülü olan Altın Palmiye Ödülü'nün sahibidir.


  Filmin akışı gerçek zamanlı olarak verilmediği için bir çok kişi ya filmi anlamaz ya da yerden yere vurur ki bu aslında normaldir bence, an itibari ile kaç kere izledim hatırlamıyorum ancak bu tarz anlatımı filmi kaç defa izlerseniz izleyin sizi sıkmıyor kendini izletiyor. Filmde önemli olan diyologlar en sıradan ve  içi boş konuşmaları bile doldurmuş olan Tarantino abimiz Oscar siteminde haklı.
Sinema tarihinin o unutulmaz sahnesi Mia ve Vincent Vega nın çıkıp dans etmleri bütün sinema severleri koparır! İşte o sahne:














Filmde Tarantino da bi kaç sahnede oynamış yani kendi filmde oynayan yönetmenler arasına girmiş. Tarantino'nun oynadığı bölümü Robert Rodriguez yönetmiş.

 Dip not: Filmin müzikleri ayrı bir mevzu!

7 Ocak 2011

NANTUKETLİ ARTHUR GORDON PYM'IN ÖYKÜSÜ


 Varya Arthur sana o gemiye binme demiştim! Bu hikaye böyle mi bitiyor, bilmiyoruz.. Bildiğimiz şey Grampus adlı gemiye kaçak olarak binen bizim genç Arthut Gordon Pym in başına gelen o akılalmaz olaylar ve yazarın anlatım gücü kalıyor. Ayrıca bu kitap Edgar Allen Poe nun yegane romanıdır. 
Lütfen okuyunuz (:


Genel hikaye ve kitabın içeriği hakkında kısa bir yazı:
"1827 senesinin haziran ayında, güney denizlerine giden amerikan briği "Grampus" un güvertesinde çıkan isyanın ve yapılan korkunç katliamın ayrıntıları yer almaktadır. sağ kurtulanların gemiyi tekrar ele geçirmeleri; geminin batması ve bundan sonra korkunç bir açlık çekmeleri; ingiliz uskunası "Jane Guy" tarafından kurtarılmaları; bu gemiyle atlantik okyanusunda kısa bir süre seyahat etmeleri; geminin seksen dördüncü güney enlemindeki bir takımadada saldırıya uğrayıp ele geçirilmesi ve tayfasının öldürülmesi; o korkunç felaketin ardından sağ kalanların daha da güneye gitmeleri ve inanılmaz maceralar yaşayıp keşiflerde bulunmaları anlatılmaktadır."

FacebookFanPage: http://www.facebook.com/Nantucketli.arthur.gordon.pymin.oykusu

6 Ocak 2011

CAMERA OBSCURA


Kendilerine ait hoş bir tarzı olan ve nostaljik öğeler taşıyan arka planda hep bir twee pop edası ile icra ettikleri müziği sonsuza kadar dinlenebilir.. Son albümleri 2009 çıkışlı My Maudlin Career bütün parçaları ayrı güzel ilk kliplerini French Navy e çektiler. Ama bence bu albümdeki en iyi parça Forest And Sands.




Grubun yayınlanmış 4 adet albümü bulunmaktadır:

My Maudlin Career
21 Nisan 2009
Lets Get Out Of This Country
1 Haziran 2006
Underachievers Please Try Harder
1 Eylül 2003
Biggest Bluest Hi Fi
1 Kasım 2001
Grubun resmi sitesi: http://www.camera-obscura.net/





3 Ocak 2011

CHUNGKING SAM LAM (1994)


Chung Hing Sam Lam - Chunking Express (1994)

Yön  : Won Kar Wai
Süre : 102 dk.
Ülke: Hong-Kong

http://www.imdb.com/title/tt0109424

''Hakkında bir çok şey yazma isteğim var ama nereden başlayacağımı bilemediğim için şöyle özetliyorum:
'Son kullanma tarihi olmayan Won Kar Wai filmi.' Onlarca iç burkan replik ve bir o kadarda hüzün ve tebessüm..
İki ayrı hikayenin anlatıldığı filmde iki adet polisin öyküsü anlatılıyor. No:223 ve No:633 tek ortak yanları aynı fastfood dükkanında takılmaları ve sevgililerinden yeni ayrılmları. Ama sakın öyle basmakalıp bir aşk hikayesi beklemeyin!''
Yağmurun ne zaman yağacağını, güneşin ne zaman açacağını bilmeden yasadığımız için her zaman güneş gözlüğü ve yağmurluk ile dolaşmak, aşkın tazeliğini korumak için hatıraları konservelemek, kalbin raptiye ile yaralanmaması icin 1 yıl sonrasına uçak bileti almak üzerine bir film.. 
Film de sürekli çalan bir şarkı var neredeyse herkes bilir bu parçayı California Dreaming..


Film hakkında garip bir not Tarantino bu filmi her izlediğinde ağlıyormuş. ):

Filmden bir kaç kare: 









Dip Not: Platonik bir aşkınız varsa, sevgilinizden yeni ayrıldıysanız ya da  terkedildiyseniz bu filmnden uzak durun!  
 

STALKER (1979)


Stalker - İz Sürücü (1979)

Yön : Andrei Tarkovsky
Süre: 163 dk.
Tür: Macera, Dram, Fantastik,Gizem, Bilim-Kurgu
Ülke: Batı Almanya / Sovyetler Birliği

http://www.imdb.com/title/tt0079944

"Eğer en derindeki dileğinizi gerçekleştirme fırsatınız olsaydı, bunu gerçekten ister miydiniz?"
 Andrei Tarkovsky

 Bu öyle bildiğiniz filmler gibi değil sakın bir beklenti ile izlemeyin ve düşünmeyi unutun sadece odaklanın gerisi kendi gelir ve sanki orada ve odada siz varsınız yalnızca asıl yolculuk kendine yapılanmış der çıkarsınız!
 Şunu da söyleyim filmin müziğide ( Eduard Artemyev - The Pool Sequence) şahane..


Size filmden bir kaç kare göstereyim ve görüntü yönetmenin (Aleksandr Knyazhinsky) ne kadar usta olduğuna siz karar verin.





Son olarak filmde geçen bir kaç diyoloğu yazıyorum olduğu gibi:

 ''Onların tutku diye adlandırdıkları şey, gerçek bir duygusal enerji değil.
Dış dünyayla ruhları arasındaki çatışma. En önemlisi, kendilerine inanmalarını sağla. Onların, çocuklar gibi çaresiz kalmasına izin ver. Çünkü zayıflık harika bir şeydir ve güç hiçbir şey değildir..''

 ''Bir insan yeni doğduğunda zayıf ve esnektir.Öldüğü zamansa kaskatı ve duygusuzdur.
Bir ağaç büyürken körpe ve yumuşaktır.Ama kuru ve sert hale geldiğinde ölüp gider.
Sertlik ve güç ölümün arkadaşlarıdır. Esneklik ve zayıflık varoluşun tazeliğinin ifadeleridir.
Kendini sertleştiren hiçbir şey kazanmayı başaramaz..''

ÂMÂK-I HAYAL (Hayal Alemi)


 ''Hayatın anlamını sorgulamanıza yarayacak, en baba bilimkurgu romanlarına taş çıkaracak kadar geniş anlatım ve yaratıcılığa sahip, gerçekten ben kimim ve nereye gidiyorum diye sordurtacak bir kitap.. Biz okurken neler çektik yazan kişi napmış bilemiyoruz! Filibeli Ahmed Hilmi bizi bu yolculuğa çıkartırken baş karakterimiz Râci ve bize bu yolculukta yardım eden Aynalı Baba mız var ki O olmasa Râci kim bilir ne yapardı!''


Kitaptan güzel bir alıntı:

Birkaç yıl Himalaya dağlarında aksakallı bilgeyi aradık ve sonunda bulduk..
Daha oturmadan hikâyemi anlattım. Hiç cevap vermedi. Hiç merhamet göstermedi. Bahadır ile bir yıl her türlü hizmetini yaptık. Saygı ve edebimizle gözüne girdik. İlk defa ağzını açtı ve bize:

“Ey kahraman fakat akılsız insanlar!
Hepiniz renkli bir hayal aleminde yaşıyorsunuz, fakat farkında değilsiniz.
O ejderhayı sizlerin ahmaklığınızdan doğan düşünce dumanları yaratıyor.
Akılsızlık ve ahmaklıktan ayılsanız, ilim ve irfanla kafanızı doldursanız, hayal âleminin ejderlerinden kurtulursunuz.
Her yedi yılda bir biraz ayılır gibi olup,
‘ben nereden geliyorum ve nereye gidiyorum?’
diye düşünüyorsunuz...
Fakat bu düşünce sizi rahatsız edince yine gafleti tercih ediyorsunuz.
Ancak dünyanın düzeni bu..!
Her zaman akılsızlığın ve ahmaklığın dumanı birkaç uyanığın gerçek âlemini görünmez kılar.

Hırsınız dünya olmuş, cehaletiniz ejderha.
Kendi dünyanızda kendi ejderhanıza yutuluyorsunuz..